- Kenan Yetişen / [email protected]
Hemen tüm toplumlarda, ürettikleri ile oyunlar, eğlenceler ve simgesel figürler oluşturmalarının, ortak bir tavır olduğu gözlenmektedir.
Örnek verirsek: Uçak üretici ülkelerin uçak akrobasi ekipleri oluşturmaları,
Üzüm yetiştirilen ülkelerde üzüm salkımları ile tablolar ve süs eşyalarının ürettikleri, Kestanenin yaygın olduğu kentimizde, kestaneli etli kebaptan tatlısına, kestane figürlü tablolar ve kestane ile ilgili halk söyleşilerinin oluştuğu, “Kestane çıkmış, kabuğunu beğenmemiş”, deyimi halen kullanılmaktadır.
Yöremizde 1500 yıldır yapılmakta olan ipek böcekçiliği, üretim miktarı ve kalitesi açısından, tavan yaptığı 19. yy.’da, kozadan çeşitli şekiller kesip yapıştırarak, kuş ve çiçek figürleri ve tablolar yapılmaya başlanmış. Ayrıca, figürler nakış ile zenginleştirilmiştir.
Bu tablolara, nişanlısının, eşinin ve çocuklarının fotoğraflarını yerleştirmek, yaygın bir gelenek haline gelmiştir.
Son 50-60 yıldır bu gelenek unutulmaya yüz tutmaya başlasa da son yıllarda teşvik edilen ipek böcekçiliği gelişmeye başlarken, yüzyıl önce yapılmaya başlanan kozadan tablolar, panolar, süs eşyaları ve gelin çiçeklerinin yeniden yapılmaya başlandığı görülmektedir.
Son yıllarda gezdiğim sergilerde, kozalardan, ipeklerden muhteşem panoların, resimlerin ve süs eşyalarının yapılmakta olduğunu görüyorum.
Kıbrıs’ı ziyaret ettiğimde, Lefkoşa’daki tarihi eski çarşıda pek çok dükkânda kozadan yapılmış figürler içeren tablo, tepsi gibi hediyelik eşyaları çok ilgimi çekmişti.
Kenan YETiŞEN Kimya Mühendisi
