Tekstil-giyim sektöründe ihracat kaybı devam ederken, sektör uzmanları dönüşüm ve katma değerli üretime odaklanmanın önemini vurguluyor.
Haziran ayında %21,3’lük bir düşüş yaşayan Türk hazır giyim ihracatı, çelik sektörüne üçüncülüğü kaptırdı. Yüksek maliyetler, küresel resesyon, hedef ülkelerdeki siyasi belirsizlikler ve devam eden savaş ortamı, sektörün zorlu günlerini sürdürmesine neden oluyor.
Kur baskısı ve fiyat farkı, ihracatı olumsuz etkiliyor.
Sektör uzmanları, kurdaki dalgalanmaların beklenen ihracat artışını engellediğini belirtiyor. Hedef ülkelere olan sipariş talebi artmasına rağmen, fiyat farkı nedeniyle siparişler rakip ülkelere kayıyor.
Dönüşüm ve katma değer: Sektörün kurtuluşu
Sektörde kalıcı iyileşme için dönüşüm ve katma değerli üretime odaklanılması gerektiği vurgulanıyor. Türkiye’nin tedarik güvenliği, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları, dijital ürün pasaportu, sınırda karbon düzenlemesi hazırlığı ve entegre üretim yapısı gibi önemli avantajları bulunuyor.
İstihdam kaybı endişe verici
Tekstil ve hazır giyim sektörlerindeki istihdam kaybı da endişe verici boyutlarda. Son bir yılda 2 binden fazla şirket kapandı ve istihdam 200 bini aşan bir düşüş yaşadı. Toplam istihdam ilk kez 1 milyonun altına düştü.
Geleceğe dair sinyaller olumsuz
Merkez Bankası verilerine göre kapasite kullanım oranları düşüş gösterirken, İstanbul Sanayi Odası PMI verileri de yeni siparişlerde yavaşlama ve talepteki zayıflık sinyallerini veriyor.
“Daha az adet, daha fazla katma değer”
Tekstil ve Konfeksiyon uzmanları, Türkiye’nin artık çok pahalı hale geldiğini ve rakiplerine göre fiyat farkının %50-60’lara ulaştığını belirtiyorlar. İşletmelerin, iş almakta ve aldıkları işlerde zarar etmekte olduklarını ifade ederek, konkordato, iflas ve istihdam kaybının devam edeceğini öngörüyorlar.
Hedef ülkelere ihracatta düşüş hakim
TİM verilerine göre, en büyük 20 pazar dikkate alındığında sektör ihracatı 15 ülkede düşüş gösterdi. En yüksek düşüş İsrail’e (%52) ve Rusya’ya (%42) gerçekleşti.
Kg başına ihracat değeri düşüyor
Haziran ayında kg başına ihracat değeri bir önceki yıla göre %15,74’ten %15,31’e geriledi.
Sektör yetkilileri, ikinci yarıda toparlanma olacağına inanıyor.
Ürün ve pazar çeşitliliğini artırmaya çalışan işletmeler, yüksek maliyetler nedeniyle giriş segmenti ürünlerde fiyat tutturamayacakları için adet değil niteliğe oynamaları gerektiğini belirtiyorlar.
Sektör, sürdürülebilirlik, Ar-Ge, tasarım ve dijital pazarlama gibi alanlarda dönüşüm yaşayarak geleceğe hazırlanıyor.
Türkiye’nin tedarik güvenliği, sürdürülebilirlik ve entegre üretim yapısı gibi avantajları, sektörün zorlu dönemi atlatmasına yardımcı olabilir.
Görüşlerinizi ve değerli katkılarınızı yorumlarda yazabilirsiniz.
