Maliyet Nedir?
Sahi nedir maliyet? 1985-2001 yılları arasında çalıştığım Yeşim Tekstil’de bırakın sadece maliyet hesabını, üretimde kaybolan bir dakikayı bile hesaplıyorduk. “Toplam Kalite” anlayışına geçmeden sürekli zaman etütleri yapıp, kayıp zamanları raporlayıp tedbir alıyorduk.
Aynı anlayış boya ve kimyasal için de geçerliydi.
-Önce iç piyasa-dış piyasa ayrımını ortadan kaldırdık. İşlemlere standart prosedür getirdik.
-Tespit ettiğimiz hata örnekleri göstererek, ne yapılması gerektiğini konusunda önce çalışanları sonra işe girenleri eğittik.
-Ayrıntılı kumaş takip kartları hazırladık. Bırakın ustaları makinistleri kumaş açanlarını bu konuda eğittik.
-Zaman kayıplarını kodladık. Bu şekilde hatalardan doğan zaman kayıplarını giderdik.
-Makinelerin bakımları ı ve baca temizliğini periyodik hale getirdik.
-Makine arızalarını inceledik. Tekrarlanan arızaları tespit ettik. Bu şekilde dünya çapında kompaktör üreten firma kenar kesim bıçaklarını değiştirdi.
En önemlisi kendi pazarlamacılarımızı kendimiz YETİŞTİRDİK. Onlara neler yapabileceğimizi ÖĞRETTİK. Daha baştan müşterilerden gelen ve olmayacak taleplere hayır dediler. Canla başla yeni müşteri kazanmak için çalıştılar.
2002’de kısa bir süre çalıştığım bir tekstil fabrikasında çizelgeleri inceliyordum. Baktım aslında 3.5 saatte boyanması gereken kumaşlar 4ila 14 saat arasında bir sürede boya makinesinde kalıyordu.
Şefi bıraktım ve gözü açık baş ustayı çağırdım. Çizelgeleri gösterdim. O da bana; “Kumaşlar dar enli. Bir kişi üç makineye bakıyor. Kumaş yükleme, kumaş boşaltma, yemek değişimi, mola… Derken bu kadar şaşma oluyor”. “Bir kişinin üç makineye bakamayacağını söylemediniz mi?” Diye sorduğumda şu sözü söyledi: “SİZDEN BAŞKA SAAT SORAN OLMADI?”
On yıl sonra otomasyonu olan başka bir fabrikada boya makinesi soda ve tuz alırken diğerleri bekliyordu. Oysa bir eleman görevlendirilir ve böyle durumlarda tuz ve sodayı ilave kazanından verilebilirdi.
Bu tür anılarla sizi sıkmayayım.
2010 yılından sonra bütün bunlardan bihaber olan tekstil patronlarının ve üst düzey yöneticiler ve işletme müdürlerinin ağzından MALİYET kelimesini daha sık duymaya başladım.
Tekstil patronlarının bildiği:
-Eleman azaltmak
-Üç kişilik işi bir kişiye yaptırmak
-Düşük ücret ve uzun çalışma saatleri
-Kimyasalcılara takmak ve çok uzun ödeme süreleri
-Kaçak su kullanmak
-Becerebilirse kaçak enerji kullanmak…
-Konfeksiyonda Suriyelileri çalıştırmak.
Onlarda artık köle ücretine çalışmıyorlar.
Kısacası verimlilik, zaman kaybı, enerji tasarrufu gibi konular gündemde yok. Yeni pazarlar aramak, yeni ürünler sunmak gibi konular gündemde yok.
Şimdi UCUZ İŞÇİLİK diye Mısır-Sudan ve Etiopya’ya kaçanlar 5n yıl sonra nereye KAÇACAKLAR?????