TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ
Türkiye’ de, Hazır Giyim Ve Tekstil Sektörü ekonomiye sağladığı katkı ile, yarattığı istihdam ile, ihracattaki gücü ve dış ticaret fazlası ile, ülke ekonomisinin taşıyıcı kolonlarından biri konumundadır. Bu yazıda, sektörü ekonomik bakımdan, sosyal hayata ve istihdama katkısı bakımından, ihracat ve ihracatta yarattığı cari fazla ve katma değer bakımından ele alarak Türkiye için önemini rakamlarla ifade etmeye çalışacağız.
EKONOMİYE KATKISI
Hazır Giyim Ve Tekstil Sektörü, Türkiye’nin sanayi üretiminde önemli bir yer tutmaktadır.Sektör, Türkiye’nin GSMH’sına yaklaşık %7-8 oranında doğrudan katkı sağlamaktadır.2023 itibarıyla sektörün toplam büyüklüğü 40 milyar dolar seviyesindedir. Doğrudan doğruya yaratılan bu değer yanında dolaylı olarak da alt ve yan sektörler sayesinde yaratılan ekonomik değer Türkiye ekonomisi için çok çok daha büyüktür.
SOSYAL HAYAT VE İSTİHDAMA KATKISI
Hazır Giyim Ve Tekstil Sektörü, Türkiye’nin istihdam yükünü hafifleten ve özellikle dezavantajlı gruplara iş imkânı sağlayan bir sektördür. Bu sektör, doğrudan 1 milyon kişiye, dolaylı olarak ise 2 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Türkiye’de kadın istihdamının en yoğun olduğu sektördür ve çalışanlarının yaklaşık %50’sini kadınlar oluşturmaktadır.
Öte yandan bacasız ve temiz üretim özelliklerine sahip, genelde KOBİ boyutunda olan küçük ve esnek işletmelerin çoğunlukta olduğu bu sektör, kırsal bölgelerde ve küçük şehirlerde de yer alarak, göçü azaltmakta ve bölgesel kalkınmaya destek sağlamaktadır.
Bu yönleriyle, hazır giyim ve tekstil sektörü, sosyal hayatı iyileştirici bir etkiye sahiptir.
İHRACATA KATKISI
Hazır Giyim Ve Tekstil Sektörü Türkiye’nin dış ticaretinde lokomotif sektörlerden biridir.2023 yılı Ocak- ekim arasında Türkiye hazır giyimde 14,382 milyar dolar, tekstilde ise 9,741 milyar dolar olmak üzere toplam 24,123 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü son yıllarda Türkiye toplam ihracatının yaklaşık %10,5-%11 ini gerçekleştirmektedir. Türkiye, dünya sıralamasında hazır giyim ihracatında ilk 10’da , tekstil ihracatında ise ilk 5’te yer almaktadır. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihracatta sektör, Türkiye’nin en güçlü kozlarından biridir. Türkiye’den AB ülkelerine yapılan toplam ihracatın yaklaşık %40’ı bu sektör tarafından yapılmaktadır.
2024 yılında ise sektör dünyadaki ve Türkiye’deki kriz ortamından ciddi şekilde etkilenmiş, işletmelerin çoğunluğu kar elde edememiştir. Özellikle enflasyonla döviz kuru arasındaki makasın çok büyük olması nedeniyle sektör ihracatta fiyat tutturmakta zorlanmış ve müşterilerini kaçırmamak için zararına da olsa üretime ve ihracata devam etmiştir.
2024 yılında da sektör Ocak-Ekim arasında, hazır giyim ve konfeksiyon olarak 13,248 milyar $, Tekstil ve hammaddeler olarak 9,517 milyar $ olmak üzere toplam 22,765 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir.
DİŞ TİCARET AÇIĞINA KATKISI
Hazır Giyim Ve Tekstil Sektörü uzun yıllar Türkiye ihracatında şampiyon olmuş bir sektördür. Son yıllarda otomotiv ve kimya sanayinin ardından üçüncü sıraya yerleşmiştir. Ancak, Hazır Giyim Ve Tekstil SektörüTürkiye’nin en yüksek yerli katma değer oranına sahip sektörüdür. İhracatta kullanılan girdilerin yaklaşık %60-70’i yerli kaynaklarla sağlanmaktadır.
Özellikle pamuk üretimi, sektördeki yerli katma değer oranını artıran önemli bir unsurdur. Türkiye, dünyadaki önemli pamuk üreticilerinden biridir ve bu pamuklar, iç piyasada işlenerek ihracata yönlendirilmektedir. Yerli pamuk üretim kapasitesinin yüksek olması, sektörün ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklılığını nispeten artırmaktadır.
Dolayısıyla Hazır giyim ve tekstil sektörü, diğer birçok sektörden farklı olarak dış ticaret fazlası veren bir yapıya sahiptir.2023 yılında sektör, toplamda yaklaşık 12 milyar dolar dış ticaret fazlası yaratmıştır. Hazır giyim üretiminde kullanılan ham madde ve ara mal ithalatı, sektörün ihracatına kıyasla oldukça düşüktür.
Oysa 2023 yılında Türkiye’de ihracat şampiyonu olan otomotiv sektörü yaklaşık 32 milyar dolar ihracat yaparken aynı dönemde, üretimde kullanılan parça, ekipman ve ham madde için yaklaşık 26-28 milyar dolar ithalat yapmıştır. Otomotiv sektörü, yüksek ithalat bağımlılığı nedeniyle sınırlı bir yerli katma değer yaratmaktadır. Türkiye’de üretilen bir aracın ortalama %60-70’i ithal girdilerden oluşmaktadır. Gerçek yerli katma değer oranı, yaklaşık %30-35 seviyesindedir.
Yine otomotiv den sonra ikinci sırada yer alan kimya sektörü ise yerli katma değer bakımından daha da kötüdür. Türkiye’nin kimya sektörü ihracatı 2023 yılında 33 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Buna karşılık, kimya sektörü ham madde ve ara malı ithalatı için yaklaşık 45-50 milyar dolar harcamıştır. Kimya sektörü, ithalata oldukça bağımlıdır. Petrol türevleri, plastik ve kimyasal hammaddelerin büyük bir kısmı ithal edilmektedir. Yerli katma değer oranı yaklaşık %20-25 düzeyindedir. Sektörün ithalat bağımlılığı, negatif net ihracat katkısına neden olmaktadır; kimya sektörü dış ticaret dengesine -10 ila -15 milyar dolar arasında bir yük getirmektedir.
Yine otomotiv den sonra ikinci sırada yer alan kimya sektörü ise yerli katma değer bakımından daha da kötüdür. Türkiye’nin kimya sektörü ihracatı 2023 yılında 33 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Buna karşılık, kimya sektörü ham madde ve ara malı ithalatı için yaklaşık 45-50 milyar dolar harcamıştır. Kimya sektörü, ithalata oldukça bağımlıdır. Petrol türevleri, plastik ve kimyasal hammaddelerin büyük bir kısmı ithal edilmektedir. Yerli katma değer oranı yaklaşık %20-25 düzeyindedir. Sektörün ithalat bağımlılığı, negatif net ihracat katkısına neden olmaktadır; kimya sektörü dış ticaret dengesine -10 ila -15 milyar dolar arasında bir yük getirmektedir.
SONUÇ
Türkiye hazır giyim ve tekstil sektörü, sadece ekonomik büyüklüğüyle değil, yarattığı sosyal ve ekonomik faydalarla da stratejik bir öneme sahiptir. Yüksek ihracat performansı, dış ticaret fazlası yaratma kapasitesi ve geniş istihdam ağı ile bu sektör, Türkiye ekonomisinin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Türkiye elbette ki katma değeri yüksek, teknolojik ürünler üretmek ve ihraç etmek zorundadır. Ancak bu bugünden yarına hemen başarılacak bir iş değildir. Çünkü bunu başarmak için uzun yıllardan bu yana üniversitelerimiz bilimsel araştırmalar yapmalı, sanayicilerimiz de üniversitelerle iş birliği yaparak çok ciddi ve uzun zaman alabilecek AR-GE çalışmaları yapmış olmalıydılar.
Ne yazık ki bu konuda hem üniversitelerimiz hem de sanayimiz gereken performansı göstermiş durumda değildir. Bu nedenle Türkiye’nin katma değeri yüksek ürünleri üretme ve ihraç etme hedefi kısa vadede gerçekleşmesi zor olan bir hedeftir. Türkiye bilimsel çalışmalara ve AR-GE çalışmalarına çok daha fazla önem vererek elbette bunu gerçekleştirecektir. Ancak bu hedefe ulaşıncaya kadar
Ülkemizin tekstil ve hazır giyim sektörüne ihtiyacı vardır.
Öte yandan Türkiye Hazır Giyim Ve Tekstil Sektörünün dış ticaret açığını kapatmadaki rolü de ülkemiz ekonomisinin içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında ihmal edilemez.
Ne zaman ki katma değeri yüksek ürünler üreterek ve ihraç ederek ihracat açığımızı kapatır ve dış ticaret fazlası verirsek o gün belki Tekstilden ve hazır giyimden vazgeçebiliriz.
Ancak Tekstil Ve Hazır Giyim Sektörü de asla yerinde saymayacak, sürdürülebilir üretime yönelecek, teknolojik altyapısını güçlendirecek, markalaşmaya ağırlık verecek, katma değeri yüksek ürünlere yönelecek ve Türkiye’nin küresel rekabet gücünü daha ileriye taşımaya katkıda bulunmaya devam edecektir.
Bu nedenle, bu kriz döneminde sektörün desteklenmesi hem ekonomik kalkınma hem toplumsal refah açısından hemde stratejik açıdan kritik bir öneme sahiptir.