Faydalı BilgilerGenelMakaleler

İNOVASYON ve YARATICILIK

Son zamanlarda iş dünyasında inovasyon kelimesiyle sıkça karşılaşır olduk. Artık inovasyon kavramı, firmaların gündeminin en üst sırasına oturdu. Artık gelecek odaklı her firma, kendini inovatif bir firma olarak konumlandırmaya çalışıyor. Çünkü dünyadaki trendler, teknolojiye ve müşterilerin beklentisine paralel olarak hızla değişiyor. Yeni trendleri yakalamak, hatta yeni trendler yaratabilmek için sürekli yenilik peşinde koşmak gerekiyor. Artık düşünülmeyeni düşünmek, yapılmayanı yapmak, hayata geçirmek hiç olmadığı kadar önemli.  İnovasyon eskiden bir dahinin tek başına bir şey icat etmesi veya akıllı birinin bir fikri alıp ticari faydaya dönüştürmesi olarak görülüyordu. Bugünün iş dünyasında ise inovasyon bir kerelik değil, tekrarlanabilir, sistemleştirilebilir ve şirketlerin yapısına yerleştirilebilir bir süreç haline geldi.

Bilgiye kolayca ulaşabildiğimiz, hizmet standardının aynılaşmaya başladığı günümüzde firmaların rakiplerinden ayrılabilmesi, ancak farklılaşma ile mümkün olabiliyor. Gelecekte hayatımızı kolaylaştıracak ve dünya üzerindeki gelişimi hızlandıracak ürünler piyasaya girecek. Bu nedenle özellikle tekstil ve hazır giyim sektörü bu konuda hızlı bir şekilde kendini geleceğe hazırlamalı. Çünkü kendini farklılaştırmayan  firmalar  maalesef bu süreçte ayakta kalamayacak. Tekstilde sürdürülebilir bir gelişme ve başarı hedefleyen kişiler ve kurumlar için yeni, farklı, yaratıcı fikirler ve projeler üretmek bir tercih değil, artık bir zorunluluk.

Böyle bir ortamda, karşılaştığımız sorunlara çözüm yolları bulabilmek, ancak  yaratıcı düşüncenin geliştirilmesi ile mümkün olabilmekte. Yaratıcılık, hayatın her alanında karşımıza çıkan ve insan yaşamının ve gelişiminin tüm yönlerinin temelini oluşturan bir olgu. Günümüzde herkesin aklına gelebilecek bir çözüm, hiç kimseye ilginç gelmiyor ve kişiyi veya kurumu farklılaştırmıyor.

Peki nedir yaratıcılık? En basit tanımıyla; gözümüzün önünde olan şeyleri bize farklı bir bakış açısıyla gösteren, önümüze birçok yolu açan, herkeste belli bir oranda olan ve geliştirilebilen bir yetenek yaratıcılık. Belli bir hedefe yönelik olan yaratıcılık süreci sonucunda, genellikle, sözel ya da sözel olmayan, somut ya da soyut değişik bir  nesne ya da düşünce ortaya çıkmakta. Yaratıcılık olanı olduğu gibi kabul etmek yerine sorgulamak ve odaklanılan konu ile ilgili yeni önerilerde bulunmaktır. Daha önce aralarında ilişki kurulmamış nesneler ya da düşünceler arasında bir ilişkinin kurulmasıdır. Alışılanın ve bilinenin dışında farklı, yeni, özgün olmak, problemi tespit etmek, farklı çözüm yollarından giderek yeni sonuçlar çıkarmaktır.

Yaratıcılık, insan beyninin aldığı dürtüler sonucunda ortaya çıkıyor ve bu dürtüleri sağlayan uyarıcıların etkisi de insandan insana farklılık gösteriyor. Yaratıcılık doğuştan herkeste olan bir yetenek aslında. En yaratıcı kişiler ise hiç kuşkusuz çocuklar. Çünkü onlar o yaşlarda, hayatın onlara sunduğu dayatmalarla henüz karşılaşmadıkları için kendi bakış açılarını daha özgür ifade edebiliyorlar. Ama genelde büyüdükçe ve çeşitli önyargıları kazanmaya başladıkça çocukların yaratıcılıkları da azalmaya başlıyor. İşte bu noktada iş kişinin kendisine düşüyor. Bu durumda bazılarımız yaşamımız boyunca yaratıcılığımızı köreltirken, bazılarımız da geliştirebiliyor.

Yaratıcılığı geliştirme konusunun tartışıldığı bir toplantıda Fordham Üniversitesi’nden Profesör ve Psikolog, John HOUTZ; “Yaratıcılığın durup dururken size gelmesini beklemeyin. Yaratıcı insanlar üretkendirler. İşe yaramayan bir sürü fikirleri olabilir. Önemli olan birçok fikre sahip olmaktır.” diyerek yaratıcılığın üretkenlikle ortaya çıktığına dikkat çekti. Profesör HOUTZ, yaratıcı insanın başarısızlığı yeni bir fırsat olarak gördüğünü söylüyor. Daha da ileri giderek, başarısızlık, direkt olarak yaratıcılığı etkiliyor. Çünkü başaramayan biri, başka bir yol denemek zorundadır diyor.

Aynı toplantıya katılan; yaratıcılıkla ilgili bir çok kitabı olan, Psychology Today Dergisi’nin eski editörü Robert Epstein’e göre yaratıcılık, adım adım öğretilebilen ve öğrenilebilen bir süreç. Epstein, her küçük çocuğun yaratıcılığını düşler kurarak, yetişkinlere gereksiz gibi görünen sorular sorarak ve daha birçok yolla açığa çıkardığından bahsediyor. Yani aslında “Hayata başlarken her kişi kendi yetenekleri doğrultusunda, eşit yaratıcılık potansiyeline sahip. Fakat okul hayatında çocukların o anki derse odaklanmak zorunda olmaları, bu şansı ortadan kaldırıyor. Böyle olunca da zihin kendini yeni fikirleri ortaya çıkarma olasılığına kapatıyor” diyor.

Aslında birçok insan “yaratıcı olmak için zamanım yok” inancına kapılıp hata ediyor. Oysaki hepimizin bunun için ara sıra mola vermeliyiz. Bir an durup kendi düşüncelerimize dikkat etmek, onları korumak, kaydetmek bile aslında yaratıcılık için çok çok önemli bir adım. Yine aynı toplantıda Robert Epstein bu konuda Salvador Dali ile ilgili bir örnek veriyor. Salvador Dali küçük araları sanatı adına yeni fikirler yaratmak için kullanırmış. Divanında uzanırken elinde bir kaşık tutar, yere de bir tabak koyarmış. Uykuya daldığı anda kaşık elinden düşer, tabağa çarpar, çıkan ses de Dali’nin uyanmasını sağlarmış. Hemen bu anda eline fırçayı alır, yarı uykulu gördüğü enteresan imgeleri çizmeye başlarmış. Thomas Edison da buluşları için fikir bulmak amacıyla buna benzer bir teknik kullanırmış.

Sürdürülebilir bir gelişme ve başarı hedefleyenler mutlaka yeni, farklı projeler üreterek yaratıcı olmak zorundalar. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu ise yaratıcılığı, yapılan projenin hedef kitlesi ve mesajı ile buluşturmak. Hedef kitlesinde doğru algılanmayan ve hedef kitleyi istenilen iş sonuçlarıyla buluşturmayan yaratıcı çalışmanın hiçbir önemi yok. Çünkü yaratıcılık ancak iş sonuçlarımızla örtüştüğü ve hedef kitlemizde beklentilerimiz doğrultusunda bir davranış değişikliği yaptığı sürece anlam kazanıyor.

Gelecek özgün ve yaratıcı fikirlerini iş  sonuçları ile buluşturan bireyler ve kurumların olacak…

Dilek Cesur

Yeşim Tekstil Kurumsal İletişim Müdürü

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

TeksArge olarak, tekstil sektörüne değer katacak yenilikleri sürekli araştırıyor ve en güncel bilgileri sizinle paylaşıyoruz. Bu platformu ayakta tutan en önemli destek, reklamlardan elde edilen gelirlerdir. Reklamlarımızı, sizlere en iyi deneyimi sunmak adına, mümkün olan en az rahatsız edici şekilde yerleştirmeye özen gösteriyoruz. Sizden ricamız, bu değerli içeriği sürdürebilmemiz için reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olmanızdır. Desteğiniz, tekstil sektöründeki gelişmeleri size ulaştırmaya devam etmemize katkı sağlayacaktır.