ÇERSAD Yön. Kur. Üyesi ve Özen Mensucat Gnl Müdürü
Günümüzde iletişim teknolojilerinin gelişmesi, klasik rekabet yöntemlerinin değişmesine de neden olmuştur. Bu değişime ayak uydurarak, etkin bir şekilde önlem alan şirketler yollarına devam edecek, “DİJİTAL ÇAĞ”ın gereklerini yerine getiremeyen kuruluşlar da gün geçtikçe zayıflayacaklardır. Çünkü artık günümüzde klasik rekabet stratejileri başarı için yeterli olamamaktadır.
Örneğin daha çok yakın zamanlara kadar yeni kurulmuş bir şirket, ilgili sektörde pazardan pay alabilmek için “Giriş Bariyerleri “denilen birçok engellerle karşı karşıya idi. Ancak günümüzde ölçek olarak çok küçük, hatta tek kişilik şirketler bile, büyük rakiplerinin pazar payına kolaylıkla ortak olabilmektedirler. Hatta bu küçük ve esnek hareket etme kabiliyetine sahip kuruluşlar sektördeki en karlı olan değer zincir dilimlerine odaklanarak daha fazla kar edebilmektedirler. Klasik bir şirket tedarik, üretim,kalite kontrol, nakliye, pazarlama, ürün çeşitlendirme gibi bir çok süreçlerde başarılı olmaya çalışırken küçük dijital şirketler o sektörde sadece en çok kar elde eden sürece odaklanıyorlar. Çoğu zaman aracı kurumları ortadan kaldırarak, en çok satan bir veya birkaç ürünle ilgileniyorlar ya da bu ürünlerin satışında kendileri aracı olabiliyorlar veya bunlarla ilgili lojistik süreçlere odaklanabiliyorlar.
Bunları yaparken dijital ortamlarda var olan ve çok kolay ulaşılan ücretsiz bilgileri kullandıkları gibi, yeri geldiğinde gerekli bilgileri satın da alıyorlar. Hatta “bulut” içinde saklanan dijital ağlar arasında akıllı ilişkiler kurarak, iş yapmak için gerekli olan veri ve bilgileri dünyanın her tarafındaki müşterilerinin akıllı telefonlarına kolaylıkla gönderebiliyorlar. Müşteriler de bu bilgileri kullanarak ürün ya da hizmetlerin fiyatlarını, performanslarını birbirleriyle kolaylıkla kıyaslayabiliyor ve birkaç tuşa basarak satın alma tercihlerini belirleyebiliyorlar.
Bu açıdan bakıldığında markalar ve zincir mağazalar gibi herhangi bir sektörün güçlü aktörleri bile bu dijital pazarlamanın tehtidi altındadırlar. Bu yönde eksikliklerini belirlemeli ve “DİJİTAL YETENEK”lerini geliştirmelidirler.
ŞİRKETLERİN DİJİTAL YETENEĞİ
“Endüstri 4-0” dediğimiz 4.Sanayi Devrimi ile birlikte bu teknolojiler giderek çok daha büyük uygulama alanı buldukça rekabet etmenin şekli daha da çok değişecektir. Böylelikle şirketlerin rekabet güçleri onların dijital yeteneklerine bağlı olacaktır.
Bir kuruluşun dijital yeteneği, müşteriler, tedarikçiler, iç ve dış çevre unsurları (Çalışanlar, hissedarlar, devlet, belediye vb) ile arasındaki iletişimi doğru yapma ve bu çevrelerle ilişkilerde dijital kanalları etkin bir şekilde kullanma yeteneğidir.
Üstelik bu kanallar, ticari süreçlerin maliyetini de düşürebilmektedir. Böylelikle pazara yeni girecek olan dijital yeteneği yüksek olan rakipler bu yeteneklerini kullanarak çok hızlı şekilde ölçek büyütecek ve sektörün lideri konumunda olan şirketleri bile zor durumda bırakabileceklerdir.
Öte yandan şirketlerin dijital yetenekleri, o şirketin yönetim süreçlerinde de etkinliği artırabilmektedir. Yöneticiler dijital mekanizmalardan gelen verileri çeşitli algoritmalar kullanarak değerledirebilir ve daha hızlı ve doğru kararlar alabilirler.
Kuruluşlar, dijital yetenekleri sayesinde, sundukları mal ve hizmetlere yakın olan ve onları tamamlayan, hatta onlarla birlikte satın alınabilen diğer ürün ve hizmetlerin de birlikte pazarlanmasında, diğer kuruluşlar ve hatta rakiplerle ortak zeminde hareket etme imkanları bulabilmektedirler. Örneğin uçak bileti satmakta olan bir portalda rahatlıkla otel rezervasyonu, araç kiralama, rehberlik turizm gibi ticari faaliyetleri de beraber görebilmekteyiz. Üstelik gerçek zamanlı ve online sunulan bu hizmetlerde müşteriler, anlık oluşan arz -talep olaylarına göre değişen fiyatları takip ederek ve karşılaştırma yaparak tercihte bulunmaktadırlar.
Dijital yeteneği yüksek olan işletmelerde işçilik maliyetleri de düşebilmektedir. Çünkü birçok alanda çalışanların yerini yazılımlar, robotlar ve yapay zeka uygulamaları almaktadır.
Sonuç olarak, şu an çok güçlü olsalar bile, günümüzdeki global dijitalleşme sürecini görmezden gelen ve stratejilerinde dijital yeteneklerini geliştirmeyi hedeflemeyen kuruluşlar, çok yakın zamanda rekabet zorlukları ile karşılaşabileceklerdir.