Makaleler

Tekstilde İnsan Kaynağı Sorunu

Tekstil hayatıma 1985 yılında başladım. Çalışmaya başladığım fabrika 5 bin metrekare kapalı alana sahipti. Küçük bir konfeksiyonu vardı. 350 kişi çalışı-yordu. Yok denecek kadar az ihracatı vardı. Müşterileri değişik ülkelere ihracat yapıyorlardı ama onunda kayda değer miktar olduğunu sanmıyorum.

Ama firma sahipleri önemli bir tercih yapmışlardı; MÜHENDİSLERLE ÇALIŞMAK.

17 yıl sonra ayrıldığımda çalıştığım fabrika günde 60 ton pamuklu boyuyordu. Ayrıca 35 ton polyester çalışıyordu. Kapalı alan 120 bin metrekare kapalı alan, 6500 yetişmiş çalışan ve 300 milyon dolar reel ihracatı vardı. Her metrekaresinde alın terim olduğunu

Aynı yaş grubundaki mühendisler arkadaş olmayı ailecek görüşmeyi becerdik. Öğrenmeye meraklıydık. Firma sahipleri de deneme yapmamıza izin veriyorlardı. Daha kaliteli, daha verimli, daha az fireyle üretim yapmaya çalışıyorduk. İlk seferde doğru boyama oranımız %97 idi. Fabrikanın tamamı yurtdışından ciddi bir firmanın gözetiminde ISO belgesi aldık.

Heves vardı ama toplu sözleşme vardı. 4 maaş ikramiye vardı. Kısaca tekstilde çalışmak için çok sebebimiz vardı. Tekstilde gelecek vardı.

Son yıllarda firmada İK yani insan kaynakları departmanı kuruldu. Tabi ki faydalı bir departmandı. O güne kadar eleman kaynağımız çalışanlarımızdı. Çalışmaya ihtiyacı olan arkadaşlarını veya akrabalarını getirirlerdi. Gözümüz tutanları alırdık. Gelenler de hangi ortamda hangi şartlarda çalışacaklarını biliyorlardı.

Onları getirenlerde bir nevi kefil olurlardı. Genelde problemsiz çalışırlardı.

Şimdi fabrikalarda İK’lar var. Çalışanları onlar alıyor. Testler yapılıyor, çalışanlarda aranan parametreler değişti. Kısacası şu an ben ve arkadaşlarım başvursa bizi işe alırlar mıydı? Bilemiyorum.

Şu an tekstilde sadece MALİYET ve İŞÇİ BULAMIYORUZ söylemi var. Neredeyse “tavuk mu yumurtadan yoksa yumurta mı tavuktan” açmazı içindeler.

Firmalar mühendis ve çalışan sayısını azaltarak, daha sonra sadece ustalarla çalışarak, ikramiye ve toplu sözleşmeyi ortadan kaldırarak kazanacaklarını ve hayatları idame ettireceklerini sandılar. Sandılar ama bu onların SONU OLDU. Tek düşündükleri maliyeti düşürmek adı altında çalışan sayısını azaltmak ve asgari ücrete çalıştırmak oldu.

Çözüm var mı? ELBETTE:

Ekrem Hayri PEKER

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

TeksArge olarak, tekstil sektörüne değer katacak yenilikleri sürekli araştırıyor ve en güncel bilgileri sizinle paylaşıyoruz. Bu platformu ayakta tutan en önemli destek, reklamlardan elde edilen gelirlerdir. Reklamlarımızı, sizlere en iyi deneyimi sunmak adına, mümkün olan en az rahatsız edici şekilde yerleştirmeye özen gösteriyoruz. Sizden ricamız, bu değerli içeriği sürdürebilmemiz için reklam engelleyicinizi kapatarak bize destek olmanızdır. Desteğiniz, tekstil sektöründeki gelişmeleri size ulaştırmaya devam etmemize katkı sağlayacaktır.